Joker'in Geçmişi #1

      Joker'in birçok geçmişi vardır. Çünkü bir gün öyle hatırlarken bir gün böyle hatırlar."Bir geçmişim olacaksa, çoktan seçmeli olmasını tercih ederim." diye düşünür. Bu yüzden Joker'in geçmişlerini tek tek ele alacağız. Bu yazımızda ise Batman:Öldüren Şaka çizgi romanında anlatılan hikayeyi konuşacağız.

        Joker'in başlarda herkes gibi normal bir hayatı vardı. Hamile olan karısı için canla başla çalışıyor ama komedyenlikte kötü olduğu için hiçkimseyi güldüremiyor, para kazanamıyordu. Geçim sıkıntıları üstüne üstüne geliyor ama o hiçbir şey yapamıyordu. Ev sahipleri sadece karısını sevdiğinden onları dairede tutuyordu. Fıkraları yalnız kendisine komik geldiğinden morali de bozuktu. 

       Daha fazla dayanamayacağını anlayınca pis işlere bulaştı. Ama sadece bir kere olacağını söylüyordu. Bir defa soygun yapacak, zengin olacak ve hayatına devam edecekti. Eskiden çalıştığı  fabrikayı soymak isteyen bir çeteyle tanıştı. Bu çete Redhood adı verilen büyük bir hırsızın çetesiydi. Aslında Redhood tek bir kişi değildi. Onlara soygunlarında yardım eden kişiye bir maske giydiriyorlar ve onu Redhood olarak gösteriyorlardı. Soygun günü geldiğinde Joker çetenin yanına gitti ve soygun planının üzerinden geçtiler. Joker maskesiyle yolu gösterecekti, başka bir şey yapmayacaktı. Tam o sırada oturdukları bara bir polis memuru girdi ve karısının bir trafik kazasında öldüğünü söyledi. Joker orada yığılıp kaldı. Değer verdiği her şey gitmişti. Soyguna katılmayacağını söyledi. Ama çetenin fikri aynı değildi. Sözünü tutmazsa başına kötü şeyler geleceğini söylediler. Joker mecburen gece yapılacak soyguna dahil oldu.

       Redhood maskesiyle önünü zar zor görerek onlara rehberlik etmeye başladı. Binada eskiden hiçbir güvenlik önlemi olmamasına rağmen, şimdi etrafta güvenlik görevlileri dolaşıyordu. Çetenin planı hiç de iyi gitmiyordu. Güvenlik görevlileri onları fark ettiler ve kovalamaca başladı. Sanki hiç dertleri yokmuş gibi Batman de olaya karıştı. Batman sadece Redhood'un peşindeydi. Joker korkmuş bir biçimde gerisingeri koşmaya başladı. Tam o sırada ayağı takıldı ve fabrikadaki kazanlardan birine düştü. Oradan çıktığında hiç de iyi değildi. Saçları tamamen yeşile dönmüş, teni beyaz olmuştu ve çok fazla acı çekiyordu. Karısının ölümü üzerine bu ona ağır geldi. Sürekli gülüyordu. Tamamen delirmişti. Kimsenin gülmediği acınası komedyen, sadece kendinin güldüğü bir başka şakanın içindeydi sanki. O günden sonra bir daha asla normale dönemeyeceğini biliyordu. Ama o şunu kanıtlamayı kafasına koymuştu: Kötü bir gün geçiren herkes delirebilirdi.